1. Gün Kapadokya’ya Geliş ve Kapadokya Bölge Turu

Kapadokya’yı keşfe hazır mısınız?
Kapadokya’ya varışınızın ardından, havaalanında kaptanınız sizi grup transfer aracı karşılayıp, rehberinizle buluşmak ve tura başlamak üzere bölgeye ulaştıracaktır. Rehberinizle buluştuktan sonra tura başlayacaksınız.
Kuzey bölge turumuzda ilk durağınız asimetrik ve soyut kaya formlarıyla meşhur Devrent Vadisi olacak. Doğanın volkanik kayalar üzerinde oluşturduğu inanılmaz şekilleri gözlemleyebildiğiniz bu noktada, bölge jeolojisi hakkında rehberiniz tarafından bilgilendirileceksiniz. ‘ Hayal Vadisi ‘ olarak da adlandırılan bu yer, hayal gücünüzün sınırlarını zorlarken, meşhur deve formundaki kaya ile de fotoğraf çekme imkanı sağlayacak.
Sıradaki durağınız bölgemizde Peri Bacası dendiğinde ilk akla gelen meşhur Paşabağı Vadisi. Mantar formundaki peri bacalarının arasında keyifli bir yolculuğa çıkarken, aynı zamanda bölge jeolojisini daha net gözlemleyebileceksiniz. ‘Keşişler Vadisi’ de denilen bu noktada dilediğinizce gezerken, hem doğal güzellikleri, hem de bölgeye yerleşen ilk Hristiyanların yaşadığı keşiş hücrelerini ve yaşam alanlarını görebileceksiniz.
Ülkemizin en uzun ırmağı olan, Kızılırmak nehrinin zenginleştirdiği güzel Avanos ilçemizde turunuza devam edeceksiniz. Hititler’den günümüze yaklaşık 4000 yıllık bir geçmişe sahip olan çömlek sanatının, tepme çömlek tezgahları üzerinde yapılışını izleyebilecek ve bu kadim sanatın sırlarını yerel bir aile atölyesinde öğrenebileceksiniz. Usta – çırak ilişkisi ile yüzyıllardan beri babadan oğula geçen bu sanat bölge ekonomimizin vazgeçilmezlerinden biridir. Bu sanatsal gezinin ardından  yerel bir restoranda öğle yemeği molanız olacak. Yemek sonrası turunuz Uçhisar Kalealtı ile devam ediyor. Uçhisar Kalesini de gördükten sonra Kapadokya’nın ünlü nazar boncuklu ağacını ve Peri bacalarının manzarasını panoramik bir şekilde görmek için Göreme Panorama’yı ziyaret edeceksiniz. Bölgemizin en önemli yerlerinden biri sayabileceğimiz, Unesco Dünya Mirası Listesinde olan Göreme Açık hava Müzesi hiç kuşkusuz Kapadokya gezisinin olmazsa olmazları arasındadır. İlk Hristiyanlık yerleşimleri, şaraphaneler ve yaşam alanlarını ziyaret etmenin yanı sıra, yöremizin en güzel hrıstiyanlık sanatı örneklerini görebilirsiniz.

2. Gün Ihlara Vadisi ve Yeraltı Şehri Turu

Ihlara vadisi turumuz, bölgenin jeolojisi hakkında rehberinizden ilk bilgileri alabileceğiniz Esentepe Panorama noktasında başlayacak. Peri bacalarının, Göreme Kasabası ve vadilerinin eşsiz manzarası sizi büyüleyecek ve bir masal diyarına geldiğinizi o an hissedeceksiniz.
Bir sonraki durağınız, bölgenin en eski ve en derin yer altı şehirlerinden biri olan ve aynı zamanda Unesco Dünya Miras Alanı ilan edilen Derinkuyu Yer Altı şehri olacak. Binlerce yıllık saklanma alanları, erzak depoları, şaraphaneler ve tüneller arasında gezinecek, yerin yaklaşık 85 metre altında Hristiyanlık döneminde yapılmış kilise odasını da görebileceksiniz.
Turunuz, bölgemizin en meşhur yürüyüş parkurlarından biri olan Ihlara Vadisinde devam edecek. Melendiz Nehri’nin oluşturduğu 16 km’lik bu doğal kanyonda, vadinin yürüyüşe açık olan 4 kmlik bölümünü keyifle yürürken, hem eşsiz doğayı, hem de çevrenizi saran ilk Hristiyan yerleşimleri ve 10-13.yüzyıllara tarihlenen kiliseleri gezme şansınız olacak. Bu keyifli yürüyüşün ardından ulaşacağınız Belisırma Köyü’nde hem dinlenecek hem de nehrin kenarında öğle yemeği alacaksınız.
Yemeğin hemen ardından, bölgenin Hristiyan keşişleri tarafından 13. Yüzyıl civarında, devasa bir kaya kütlesine oyulmuş meşhur Selime Manastırı’na küçük bir tırmanış yapacaksınız. Kimilerince dünyaca ünlü sinema filmi Star Wars – Yıldız Savaşları filminin çekim alanına benzetilen bu yer, hem jeolojik görüntüsü, hem de tarihi ile sizi büyüleyecek.
Son olarak, bölgemize has yarı değerli volkanik bir taş olan, ve bölge ekonomisine katkı sağlayan, ustaların elinde dekoratif objeler ve takılar halinde şekillendirilen meşhur ONYX taşı atölyesini ziyaret edeceksiniz. Turunuzun bitiminde otelinize bırakılacaksınız.

3. Gün Soğanlı Vadisi, Mustafapaşa Köyü ve  Sobesos Turu

Kapadokya’nın saklı güzelliklerini görebileceğiniz bu özel tura, Ürgüp kentimizin sembolü haline gelmiş üç güzeller adı verilen meşhur üç peribacasını görerek başlayacaksınız. Yöre halkı tarafından şapkalarını yana eğerek poz vermiş üç sevimli kadın siluetini andırdığı düşünüldüğü için ‘ Üç Güzeller’ adı verilmiştir. Hem Ürgüp kentini hem de bu sevimli peribacalarını aynı noktadan fotoğraflayabileceğiniz bu noktanın ardından gezinize bölgemizin en şirin kasabalarından biri olan Mustafapaşa kasabası ile devam edeceksiniz.
Yakın tarihlere kadar Hristiyan Rumlar ile Müslüman Türklerin kardeşçe bir arada yaşadığı güzide yerleşimlerden biri olan bu Mustafapaşa Kasabası, Rum, Selçuklu ve Osmanlı mimarilerinin zenginleştirdiği ortak bir kültür mirasıdır. Yöremizde 4.yüzyıldan 20.yüzyıl başlarına kadar aktif olarak ibadete açık tutulmuş en nadide kilise örneklerden biri olan Konstantin-Eleni kilisesini de gezebileceksiniz.
Gezinize Kapadokya’nın saklı güzelliklerinden biri olan Keşlik Manastırı ile devam edeceksiniz. 9.yy ile 13.yy. arasına tarihlenen bu eşsiz yer, size hem tarih hem de doğal güzellik anlamında unutulmaz bir deneyim sağlayacak. Muhteşem bir doğanın ortasında, günümüze kadar son derece iyi konumda kalmayı başarabilen nadir yerlerden biri olan Keşlik Manastırı, yemekhanesi, ayazması, erzak depoları, şaraphaneleri ve elbette göz alıcı kilise resimleri ile eski manastır yaşamının bir bütün olarak görülebileceği en önemli noktalardan biri.
Turunuza 2002 yılında bölgemizde keşfedilen, kuruluşu Hristiyanlık öncesine tarihlenen antik Sobesos Kenti ile devam edeceksiniz. Roma döneminde kurulmasının yanı sıra Hristiyanlara da ev sahipliği yapmış olan bu kentte, arkeologların gün ışığına çıkarmayı başarabildiği zenginlikleri görebilirsiniz. Hamam kompleksi kalıntıları, yaşam alanları, tabanı eşsiz mozaiklerle döşenmiş tapınak odası ile göz alıcı bir güzelliğe sahip bu antik kentte çalışmalar halen devam etmektedir.
Geziniz Soğanlı vadisinin nefes kesen atmosferi ile devam edecek. Bu muhteşem vadiyi gezmeye başlamadan önce, Eski Soğanlı Köyünün manzarası eşliğinde organik köy lezzetlerini tadabileceğiniz yerel bir köy lokantasında öğle yemeği molanız olacak.
Yemeğin hemen ardından Soğanlı Vadisinde birkaç kilometrelik bir yürüyüş parkuru içerisinde Karabaş Kilisesini, Yılanlı Kiliseyi ve Kubbeli kiliseyi kapsayan bir gezintiye çıkacak, etrafınızı çevreleyen doğal güzellikleri, kaya oyma yerleşim alanlarını ve güvercin yuvalarını huzurlu ve sakin bir ortamda fotoğraflayabileceksiniz. Tur sonunda otelinize bırakılacaksınız.

4. Gün Kızılçukur Vadisi Yürüyüş ve Yeraltı Şehri Turu

Güney bölge turumuz, tarihi milli park sınırları içerisinde yer alan ve bölgemizin kalbi olarak niteleyebileceğimiz Kızılçukur & Meskendir vadilerinde başlayacaktır. Yaklaşık 4 km boyunca vadiler içerisindeki muhteşem doğal güzellikler, kaya oyma kilise ve güvercin evleri yürüyüş seven misafirlerimiz için unutulmaz bir deneyim olacaktır.
Yürüyüşün ardından ulaşacağınız Çavuşin köyünde dinlenme molası vereceksiniz. Bu şirin köyde dinlenirken rehberinizden Kapadokya hakkında daha detaylı bilgi alacak, yakın Kapadokya tarihine de tanıklık edeceksiniz. Kilise ve şapel yıkıntıları arasında 1923’lere kadar Rum halkının yaşadığı eski Çavuşin köyünün fotoğraflarını çekeceksiniz.
Çavuşin Köyü gezisinin ardından öğle yemeği için yerel bir restoranda mola vereceksiniz. Yemeğin hemen sonrasında Uçhisar Kalesi’ni farklı bir açıdan görebileceğiniz Güvercinlik Vadisi Seyir noktası bir sonraki durağınız olacak. Önünüzde uzanan vadi boyunca güvercin yuvalarını gözlemleyebilecek, eski Uçhisar Kasabasının büyüleyici mimarisini de fotoğraflayabileceksiniz.
Bu muhteşem manzaranın ardından bir sonraki durağınız bölgemizin en önemli noktalarından biri olan Kaymaklı Yer Altı Şehri olacak. ilk Hristiyan topluluklarının, saklanma ve erzak depolama amacıyla yapmış oldukları yüzlerce yıllık bu tarihi yer, aynı zamanda Unesco Dünya Mirası listesindedir.
Turunuzu bitirmeden önce son durağınız Ortahisar Kasabası olacak. Bölgemizin en yüksek ikinci peri bacası olarak adlandırılan tarihi kalesi, eski Rum ve Osmanlı mimarisi ile büyüleyici bir panoramaya sahip bu köy , Kapadokya’nın ruhunu tam anlamıyla hissedebileceğiniz son derece özel bir yerdir.